Amerikan Kolejinin bizlere yaptığı katkılar saymakla bitmez. Gelişen kendimize güvenimiz, yaratıcılığımız, İngilizcemizin ve birçok şeyin yanı sıra Amerikan Kolejinin hayatımızdaki bu büyük etkilerini, çoğu okulun aksine, bizi sadece öğrenci olmaktan kurtarması şeklinde özetleyebileceğimize inanıyorum.
Daha iyi ifade etmek gerekirse, ACI’da kimi zaman gazeteci olduk, kimi zaman besteci, yazar, sporcu, asker, tarihi kahraman, mitolojik bir tanrı, ya da epik bir hikaye anlatıcısı, devlet başkanı ya da devletin en alt kademesinde ezilmiş bir köle, yönetmen, filozof, lider ya da takım oyuncusu…
Amerikan Kolejinin farkının da burada olduğuna inanıyorum. Çünkü bu okul sana öğrenciliğin yanı sıra, hiçbir zaman yaşayamayacağın onlarca hayat veriyor. Bu okuldakilerden başka kimsenin tadamayacağı veya tatmaya cesaret edemeyeceği…
Hayatında kaç kere bir Yunan tanrısı olabilirsin ki ya da kendi filmini yazmış bir senarist? Kaç kere kendi kurallarını koyduğun, herkesin mutlu olduğu kendi ülkeni yaratma fırsatı verirler ki sana? Kaç kere dedektif kılığına bürünüp bir cinayeti çözebilirsin, yahut kendi yazdığın tiyatro oyununda herkesin önünde bir katili canlandırabilirsin? Sizleri bilmem, ancak ben bunların hepsini okulum sayesinde en az bir kere yaşadım. Bu yüzden ACI’lı olmaktan gurur duyuyorum.
Sinem Sınmaz, ACI '16, 2011 SBS Türkiye 1.si
ACI: hem hayatı hem okumayı öğrenmeye başladığım yer. Okumak dediysem işin abecesi anlaşılmasın elbet. İyi okurluk da öğrenilen bir şeydir. Goethe boşuna, “Okumayı öğrenmek en zor sanattır, hayatımın seksen yılını bu işe verdim, yine de kendimden hoşnut değilim,” dememiş. Çocuk aklımla Naomi Foster Kütüphanesi’nin enginliğinde yolumu bulabildiğim için şimdi iyi bir okurum belki de. Ya da belki o büyülü kampüste hayata farklı açılardan bakmayı öğrendiğim için başladım yazmaya; kim bilir… Bana kattığın değerler için teşekkürler ACI.
Kerem Işık, ACI ‘94
Yazar, 2012 Haldun Taner Öykü Yarışması Ödülü sahibi
"Lise mezunu çok az insan üniversite yaşamında İngilizce’yi çekinmeden konuşuyor olmanın ve yabancı dille kolaylıkla iletişim kurmanın rahatlığını hissedebilir. Benim bu rahatlığı hissetmemin tek sebebi, ACI mezunu olmam. Medeni cesarete sahip olmanın avantajını da gerek okulda, gerek okul dışında her gün görüyorum. ACI, sağladığı sosyal imkanların yanısıra üniversitenin temeli olan gerek bireysel, gerek takım içinde çalışma ve araştırma becerilerini de kazandırıyor. ’ACI mezunu olmak’, yurtiçi veya yurt dışında çaldığım kapıları açmama yardımcı olan bir anahtar gibi bir şey bence.”
Yılmaz Yıldız, ACI 2003 mezunu
ÖSS 2003 EA Turkiye 10.su
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
İngilizce Tıp/ Lisans ve Doktora Mezunu
ACI’In bana nasıl bir katkısı oldu? Ben kadın olmaktan yola çıkacağım. Kadın olmak ve yönetici olmak. Biz kadın ve erkek olarak değil, insan olarak yetiştirilmişiz. Bunu sonradan fark ettim. Aynı zamanda okul bize tuhaf bir özgüven vermiş. Her şeyi yapabilirim hissi, ama aynı zamanda tevazu ve nerde nasıl duracağını bilmeyi öğretmiş. Bu hayatta çok önemli bir şey. Set gibi bir ortamda herkes sadece işinizle ilgileniyor. En büyüğünden en küçüğüne işinizi iyi yaptığınızda size saygı gösteriyor. İzmir Amerikan’ın bize fark ettirmeden birey olarak ve özgüvenle durabilmeyi öğrettiğini düşünüyorum. Yaptığınızın sadece bir iş olduğunun farkına varıp iş bittiğinde egolarınızı cebinize koyabilmek önemli. Ben bunu çok kolay halledebildim. Bunun için okula teşekkür ediyorum.
Zeynep Günay Tan,
ACI’93
Yönetmen-“Öyle bir Geçer Zaman ki”
“Sürekli öğrenme merakı ve hayatta karşılaşacağım belirsizliklerle başa çıkmaya hazır olmak, Özel Amerikan Koleji’nde öğrendiğim temel ilkelerdendir. Bunlar benim iş ve özel hayatımda başarılı olmamı, güçlüklerle korkmadan yüzleşmemi sağlayan nedenlerdi. ACI’da geçirdiğim yılları düşündüğümde kişisel gelişimimde ve başarımda okulumun ne kadar önemi olduğunu bir kez daha anlıyorum. Keşke herkes Özel İzmir Amerikan Koleji’nde okuyacak kadar şanslı olabilse...”
Efe Çakarel
ACI, 1994 mezunu
MIT, Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri, 1998
Stanford Graduate School of Business, Yüksek Lisans, 2005
MUBİ Kurucusu
Okulumuzun “Öğrenmek için katıl, hizmet için ayrıl” sözü hayatımda bana hep yol göstermiştir.Topluma hizmetin bir fedakarlık değil, ayrıcalık olduğunu öğrendik. Bu düşünce tarzı ile hep toplum yararına çalıştım ve bu çalışmalarım sonucunda 2012 Londra Olimpiyatları'nda meşale taşıyan tek Türk Akademisyen oldum. Teşekkürler ACI!
Derin Ural, ACI’85
Akademisyen, İTÜ Rektör Eski Yardımcısı